Masaüstünde fundayaz diye bir dosya var. Gözüme iliştikçe yazmam gerektiğini hatırlatıyor bana..
Uzun yazamayacağım ama sağlıkla ilgili bir sorunum kalmadığını, hızlı ve hareketli yaşamıma devam ettiğimi, resim, diksiyon, koro çalışmalarına ilaveten yine Anşoyad (açılımı Antalya Şair Ozan Yazar ve Ressamlar derneği imiş) bünyesinde haftanın cumartesileri dans dersleri verileceğini duyup dahil olmak istediğimi ama evde çabuk çabuk işimi yapayım derken ayağımın küçük parmağını bir yere çarptığımı, ertesi günü aksamamı fark eden dostlarımın ısrarıyla dr.a gidip çatladığını öğrendiğimi, alçı istemediğimi, ona uygun atel bulamayıp hazır tuvallerden çıkan küçük tahta parçacıklar ve bandaj marifetiyle kendi atelimi yaptığımı, olsun ben dansı tek ayakla sekerek de öğrenebilirim diye düşündüğümü, çıtır kızım ve özgür ruhlu kocamla birlikte Antalya’nın tadına vararak yaşadığımı yazayım..
Bir de geçenlerde sözünü ettiğim “toprak kap yapan çocuk” konulu suluboya resmi ekleyip gideyim olur mu arkadaşlar…
Sevgiler tüm okuyanlara…
70’li Yıllarda Misafirlik
2 gün önce